Kelime |
Açıklama |
beau |
, belle/be, bel / adj güzel; yakışıklı; iyi, elverişli * nm güzel, güzellik * adv gerçekten beau parleur tatlı dilli de plus belle pekâlâ, adamakıllı, üstelik en dire de belles aptalca konuşmak en faire de belles aptalca davranmak en faire voir de belles à qn başına iş açmak il fait beau hava güzel il y a beau temps epey zaman önce le beau monde sosyete le bel âge gençlik çağı un beau jour günün birinde un beau salaire iyi maaş, dolgun ücret |
beau |
yakışıklı, güzel, yahşi |
|