Kelime |
Açıklama |
arrière-petit-fils |
(pl arrière-petits-fils) /aryerpõtifis / nm torun oğlu |
arrière-petit-fils |
[le] torun oğlu |
au beau milieu |
tam ortasında |
avoir beau dire |
boşuna söylemek |
avoir beau jeu |
elverişli durumda bulunmak |
beau |
, belle/be, bel / adj güzel; yakışıklı; iyi, elverişli * nm güzel, güzellik * adv gerçekten beau parleur tatlı dilli de plus belle pekâlâ, adamakıllı, üstelik en dire de belles aptalca konuşmak en faire de belles aptalca davranmak en faire voir de belles à qn başına iş açmak il fait beau hava güzel il y a beau temps epey zaman önce le beau monde sosyete le bel âge gençlik çağı un beau jour günün birinde un beau salaire iyi maaş, dolgun ücret |
beau parleur |
tatlı dilli |
beau-frère |
(pl beaux-frères) /bofrer / nm kayın; enişte; bacanak |
beau-frère |
[le] kayın; enişte; bacanak |
beau-père |
(pl beaux-pères) /boper / nm kaynata; üvey baba |
beau-père |
[le] kaynata; üvey baba |
de père en fils |
babadan oğula |
être le fils de ses ouvres |
kendini yetiştirmiş olmak |
faire la pluie et le beau temps |
(bir işte) asıl söz sahibi olmak |
fils |
/fis / nm erkek evlat, oğul être le fils de ses ouvres kendini yetiştirmiş olmak fils à papa muhallebi çocuğu, şımarık zengin çocuğu les fils de mars savaşçılar |
fils à papa |
muhallebi çocuğu, şımarık zengin çocuğu |
fils de famille |
(iyi) aile çocuğu |
fils unique |
tek kız (çocuk) |
il fait beau |
hava güzel |
il y a beau temps |
epey zaman önce |
le beau monde |
sosyete |
le fils de l'homme |
İsa peygamber |
les fils de mars |
savaşçılar |
parler de la pluie et du beau temps |
havadan sudan konuşmak |
petit-fils |
(pl petits-fils) /põtifis / nm erkek torun |