,belle/be, bel / adj güzel; yakışıklı; iyi, elverişli * nm güzel, güzellik * adv gerçekten beau parleurtatlı dilli de plus bellepekâlâ, adamakıllı, üstelik en dire de bellesaptalca konuşmak en faire de bellesaptalca davranmak en faire voir de belles à qnbaşına iş açmak il fait beauhava güzel il y a beau tempsepey zaman önce le beau mondesosyete le bel âgegençlik çağı un beau jourgünün birinde un beau salaireiyi maaş, dolgun ücret