Kelime |
Açıklama |
mesure |
/mõzür / nf ölçü; vezin; önlem, tedbir; ılımlılık, itidal à mesure gittikçe à mesure que ... diği ölçüde combler la mesure işi sonuna kadar götürmek donner sa mesure elinden geleni yapmak être en mesure de -cek durumda olmak mesure de surface alan ölçüsü mesure de superficie yüzölçümü mesure de volume hacim ölçüsü outre mesure aşırı derecede prendre la mesure ölçüsünü almak prendre les mesures önlem almak sur mesure ısmarlama |
mesuré |
, e/mõzüre / adj ölçülü; düzenli, ılımlı |
mesure |
endaze, ölçek, mezura, ölçme, ölçü, itidal, ölçüm |
mesuré |
ılımlı, ölçülü |
|