Kelime |
Açıklama |
casse |
/kas / nf kırma; kırık; vuruk, yara; (matbaa) kasa |
cassé |
, e/kase / adj çok yaşlı; titrek, beli bükük |
casse |
[la] kırma; kırık; vuruk, yara; (matbaa) kasa |
casse-cou |
/kasku / nm inv tehlikeli yer; gözü pek kimse |
casse-cou |
[le] tehlikeli yer; gözü pek kimse |
casse-croûte |
/kaskrut / nm inv hafif yemek |
casse-croûte |
[le] hafif yemek |
casse-noisette |
, casse-noix/kasnuazet, kasnua / nm inv fındıkkıran, cevizkıran |
casse-noisette |
[le] fındıkkıran, cevizkıran |
casse-tête |
/kastet / nm inv cop, topuz |
casse-tête |
[le] cop, topuz |
couvre-pieds |
/kuvrõpye / nm inv yatak örtüsü |
couvre-pieds |
[le] yatak örtüsü |
essuie-pieds |
/esuipie / nm paspas |
essuie-pieds |
[le] paspas |
être pieds et poings liés |
eli kolu bağlı olmak, çaresiz kalmak |
fouler aux pieds |
hor görmek, ayaklar altına almak |
gratte-pieds |
/gratpye / nm inv demir paspas |
gratte-pieds |
[le] demir paspas |
lécher les pieds de qn |
çanak yalayıcılık etmek |
nu-pieds |
/nüpye / adj inv yalınayak |
nu-pieds |
yalınayak |
souhaiter d'être à cent pieds sous la terre |
yerin dibine geçmek |
sur le pointe des pieds |
ayaklarının ucuna basa basa |
traîner les pieds |
ayaklarını sürterek yürümek |